Summary: | Zamanın ihtiyaçlarına göre değişen Türkoloji XV. yüzyıl ile XIX. yüzyıl arasında üstün
sistem kabul edilen Osmanlı Devleti’ni anlama çabasındayken XIX. yüzyılda zayıflayan
Osmanlı Devleti’nin yetersizliklerini, zayıflıklarını görme çabasındaydı. XIX. yüzyılda ulusçu
hareketlerin baş göstermesiyle birlikte Türklük bilincinin ortaya çıkarılmasına yönelik
çalışmalara girişilmiş, bu nedenle Fransız, İngiliz ve Macar Türkolojisinin birikimlerinden
yararlanılmıştır. Bu birikimden ve çağın ufkundan yararlanılması neticesinde Türkiye’de Türk
Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu kurulmuş; bu sayede eski metinler, dış dünyada yapılan
bilimsel çalışmalar günümüz Türkçesine kazandırılmıştır. Dünya sisteminin inşa etmek istediği
insan tipini ve toplumsal düzeni anlamak için Türkoloji’nin çağa ayak uydurması
gerekmektedir
|