Summary: | Hem lafız, hem de mana olarak ilâhî olan Kur’ân-ı Kerîm’in gönderiliş gayesi, insanlığı hidayete ulaştırmaktır. Bunun gerçekleşebilmesi için Kur’ân’ın, lafız ve mana boyutunu kapsayacak şekilde okunması gerekir. Zira bu konuda, gerek bizzat Kur’ân’da okumayı ifade eden kavramlar, gerek onun Arapça oluşu, yedi harf üzere indirilişi, kırâatleri, tecvidi, secde ayetleri gibi özel bazı hususiyetler, gerek Hz. Peygamber, sahâbe ve seleften nakledilen okuma uygulamaları ve gerekse fadâilü’l-Kur’ân, havâssu’l-Kur’ân ve âdâbu’t-Tilâve gibi Kur’ân ilimleri bu hususu açıkça ortaya koymaktadır. Sonuç olarak ideal bir Kur’ân okuyuşu, onu anlamayı da gerektirmektedir.
|