Summary: | Ayetler, ele aldıkları
konular itibariyle geniş bir konu yelpazesine sahiptir. Bu konuları ise bazen
doğrudan ve yoruma gerek bırakmayacak şekilde bazen de bu netlikte olmadan
ortaya koyarlar. Bu durum, ayetle muhatap olan kişinin metni doğru anlamasında
belli bir yöntem ve birikime sahip olmasını gerekli kılar. Bu ise muhatabın
metni anlama ve yorumlamasında, sahip olduğu bakış açısının etkisini baskın
hale getirir. Bu bağlamda ahkâm ayetlerine bakıldığında onların sınırlı ve bazı
alanları düzenleyici oldukları görülür. Ayrıca içerdikleri ahkâma dair de çoğu
kez farklı yorumlanabilecek bir üslûba sahiptirler. Bu durum, onları anlamaya
çalışan fukaha için bir taraftan geniş bir yorum sahası açarken diğer taraftan yapılan
yorumda hesabı verilebilirlik unsurunu öne çıkartır. Bu zeminde ahkâma dair
ayetler, fakihler tarafından çeşitli yorumlara tabi tutulmuştur. Ayetlerden
hüküm çıkarmaya çalışan bu ilim adamları, çeşitli etkenler altında bu ameliyeyi
gerçekleştirmişlerdir. Bu etkenlerden bir tanesi de takip edilen amelî mezheptir.
Bu makale, ahkâm tefsirlerinin ilklerine sahip olan, bununla birlikte farklı fıkhî
mezheplere tabi bulunan üç fakih-müfessir üzerinden meselenin bu veçhesine
eğilmektedir. Bu sayede mevcut etkinin varlığı, ne boyutta olduğu gibi
hususlarda bir fikir elde edilebilecektir.
|