Adrenal İnsidentaloma ve Otonom Kortizol Sekresyonu Vakalarının İzlemi: 14 Yıllık Tek Merkez Çalışması- Retrospektif Kohort

Amaç: Başka endikasyonlar ile yapılan görüntülemelerde tespit edilen adrenal insidentaloma (Aİ) vakalarının çoğu nonfonksiyone benign kitlelerdir. Otonom kortizol sekresyonu (OKS) genellikle Aİ’lerin değerlendirilmesi sırasında tanımlanmış bir klinik antitedir. OKS’de Otonom kortizol sekresyonunda...

Full description

Bibliographic Details
Main Authors: Nazlı Gülsoy, Sanem, Neslihan Başçıl
Format: Article
Language:English
Published: Dicle University Medical School 2020-03-01
Series:Dicle Medical Journal
Subjects:
Online Access:http://diclemedj.org/upload/sayi/76/Dicle%20Med%20J-03925.pdf
Description
Summary:Amaç: Başka endikasyonlar ile yapılan görüntülemelerde tespit edilen adrenal insidentaloma (Aİ) vakalarının çoğu nonfonksiyone benign kitlelerdir. Otonom kortizol sekresyonu (OKS) genellikle Aİ’lerin değerlendirilmesi sırasında tanımlanmış bir klinik antitedir. OKS’de Otonom kortizol sekresyonunda artmış kardiyovasküler hastalık (KVH) riski bilinmektedir. Bu çalışmada amacımız; merkezimizde takip edilen Aİ ve özellikle OKS hastalarının uzun dönem klinik, radyolojik ve KVH risk parametrelerini değerlendirmektir. Yöntemler: Toplam 279 Aİ vakasının klinik, radyolojik, hormonal ve labaratuvar takiplerini retrospektif değerlendirdik. Bulgular: Aİ’lerin %76,7 ’si nonfonsiyone Aİ (NFAİ), %13,3’i OKS, %3,9’u Cushing sendromu, %1,8’i feokromositoma, %3,6 ’sı primer aldosteronizm, %0,7’si adrenokortikal karsinom (AKK) idi. Ortalama takip süresi 3,5±2,3 (1-14) yıl idi. Feokromositoma ve AKK vakaları diğer adrenal adenomlara göre anlamlı büyüktü (sırası ile 48±16,04, 71,5±16,23 ve ortalama 25,8±12,9 mm p<0,001). OKS’li hastaların toplam adenom boyutu NFAİ’lere göre daha büyüktü (sırası ile 37,3 mm-22,8 mm p<0.001). Adenom boyutu ile 1 mg deksametazon supresyon testi (DST) arasında anlamlı pozitif korelasyon vardı (p=0,001 r=0,21). OKS’li hastalarda NFAİ’lere göre DM veya IFG/IGT varlığı anlamlı yüksekti ( sırası ile %56,8 ve %35,5 p=0,027). NFAİ ve OKS’li hastaların, BMI, AKŞ, HbA1c, LDL kolesterol, TG kolesterol, sistolik ve diastolik TA ortalaması tanıda ve son vizitte benzerdi. Takipte adenom boyutunda anlamlı büyüme saptanmıştır (p=0,001). NFAİ’ler takipte tekrarlanan hormonal aktivite değerlendirmesinde nonfonksiyone kalmıştırSonuç: Aİ’nin boyutu ne kadar büyük ise OKS olma olasılığı o kadar yüksektir. OKS’de DM, IFG/IGT riski yüksektir. OKS’nin klinik takibinde konvansiyonel klinik yaklaşım ve tedavi ile kardiyovasküler risk parametreleri NFAİ’ler gibi seyredebilir.
ISSN:1300-2945
1308-9889