Summary: | SSCB’nin dağılmasıyla, sınır anlaşmazlıkları ve etnik çatışmalar nedeniyle istikrarsızlaşan coğrafyalardan olan Orta Asya, önemli enerji rezervlerine sahiptir. Büyük güçlerin artan enerji ihtiyaçları ve bu ihtiyaçlarını karşılamak için politikaları Orta Asya’nın zengin rezervlere sahip Hazar Bölgesi’nin stratejik öneminin artmasına neden olmaktadır. SSCB’nin kuruluşundan yıkılışına kadar kıyıdaş yalnızca iki devlet bulunması nedeniyle bölgedeki anlaşmazlıklar günümüze kıyasla daha kolay çözümlenebilmekteydi. Fakat SSCB’nin dağılmasıyla bağımsızlıklarını kazanan ve Hazar’da söz hakkı elde eden üç yeni ülkenin katılımıyla beş taraflı bir tablo ortaya çıkmıştır. Kırılgan ekonomilere sahip bu yeni ülkelerin gelirlerinin önemli kalemini oluşturan enerji, Hazar Bölgesi’ni vazgeçilmez kılmaktadır. Bu doğrultuda enerji kaynaklarının ve Hazar yüzeyinin paylaşılmasında bölge ülkeleri arasındaki güç yarışına bölge ülkelerinin haricinde bölgede etkisini artırmak isteyen ve buradaki enerji kaynaklarından pay almak gayesinde olan AB, ABD, Çin gibi önemli aktörler de katılmaktadır. Doküman analizi yöntemiyle hazırlanan makale, bölge ülkelerinin yanında küresel aktörlerin dâhil olmasıyla ciddi bir rekabetin gerçekleştiği bölgenin dinamiklerini ve gelişmeleri açıklamayı hedeflemektedir.
|