ÇÜRÜKSÜZ SERVİKAL BÖLGE DİŞ SERT DOKU KAYIPLARININ RESTORASYONUNDA UNIVERSAL DENTİN BAĞLAYICI AJAN KULLANILARAK FDI KRİTERLERİNE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ
Amaç: Bu çalışmanın amacı çürüksüz servikal lezyonlarda, universal bağlayıcı ajanın farklı kullanım modlarının etkinliğinin karşılaştırılmasıdır. Materyal metot: Çalışmaya ESOGÜ Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı’na Mayıs 2015-Temmuz 2015 tarihleri arasında tedavisi tama...
Main Authors: | , , , |
---|---|
Format: | Article |
Language: | English |
Published: |
Cumhuriyet University
2018-12-01
|
Series: | Cumhuriyet Dental Journal |
Subjects: | |
Online Access: | http://dergipark.gov.tr/cumudj/issue/39823/467923?publisher=cumhuriyet |
Summary: | Amaç: Bu çalışmanın amacı çürüksüz servikal
lezyonlarda, universal bağlayıcı ajanın farklı kullanım modlarının
etkinliğinin karşılaştırılmasıdır.
Materyal metot: Çalışmaya ESOGÜ Diş
Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı’na Mayıs 2015-Temmuz
2015 tarihleri arasında tedavisi tamamlanmış hastaların arasından herhangi bir
sistemik hastalığı olmayan, ağız hijyeni iyi, ağzında en az 20 dişi bulunan, en
az 6 adet çürüksüz servikal lezyonlu dişi universal dentin bağlayıcı ajanın
farklı kullanım modları ve nanohibrit kompozit materyal ile restore edilmiş 25
hasta seçilmiştir. İlgili 246 restorasyon FDI kriterlerine göre 18 aylık
süreçte değerlendirilmiştir. Her bir adeziv modun zamana bağlı tekrarlı skor
değişkenleri Friedman analizi ve Dunn’s ikili karşılaştırma testi ile
değerlendirilmiştir. Kategorik mod değişkeni ile skorlar arasındaki ilişki
Pearson Ki-Kare analizi ile değerlendirilerek p<0.05 bulunan sonuçlar
istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir.
Bulgular: Yüzey cilası, yüzey
renklenmesi, renk uyumu ve translusensi, estetik anatomik form, marjinal
adaptasyon, post operatif hassasiyet, çürük rekürrensi, erozyon, abfraksiyon,
diş bütünlüğü ve periodontal yanıt kriterlerinde 18 aylık süreç içerisinde modlar
arasında anlamlı bir farklılık bulunmazken (p>0.05) marjinal renklenme,
kırık ve retansiyon ve hastanın görüşü kriterlerinde 18 aylık süreç içerisinde
modlar arasında anlamlı bir fark bulunmuştur (p<0.05). Estetik anatomik
form, hastanın görüşleri ve diş bütünlüğü değerlendirmesinde ise her bir adeziv
mod için aylar arasında anlamlı bir farklılık gözlenmezken (p>0.05) diğer
kriterlerde zamana bağlı değişimler gözlemlenmiştir (p<0.05).
Sonuç: Restorasyonların klinik başarısı açısından TE
ve SLE moduna göre en kötü skorlamalar SE moduna ait olmuştur. Ancak; universal
adezivlerin performanslarının değerlendirilebilmesi için daha birçok çalışmaya
ihtiyaç vardır. |
---|---|
ISSN: | 1302-5805 2146-2852 |