Summary: | Kadim zamanlarda kullanılan avlanma usulleri,
edebî eserlerde sanat gayesiyle yer bulmuştur. Özellikle alıcı bir kuş olarak
bilinen şahbazla yapılan avlar ve bu av sahnelerindeki usuller, şairlerin
şiirlerinde kullandıkları albenisi yüksek birer sanat malzemesi haline
gelmiştir. Bu nedenle şairler; “şahbaz ile kuş avlama usulü”nün klasik
edebiyattaki yansımasını genellikle âşık-sevgili müşterekinde işlemişlerdir. Dolayısıyla
aşk sergüzeşti içerisinde sevgili; silahlarla donanmış, pençeleri ve kan dökücü
unsurları olan bir silahşör gibi tasavvur edilmiştir. Aynı zamanda sevgili, bir
saraya hâkim, kolundaki şahbazla üstünlük alametleri olan ve kullarına iltifat
sunma tasarrufunu da elinde tutan yüce bir sultandır. Bu tasavvur sebebiyle
alan, kapan ve yaralayan özellikleriyle şahbaz; sevgilinin saçı, gözü, bakışı
gibi birçok unsuruna benzetilmiştir. Geleneğin âşığa çizdiği aciz ruh hali de bahsedilen
bu sultan/sevgili karşısındaki teslimiyetin bir ifadesi olarak kurgulanmıştır.
Bu kurgu, “âşığın gönül kuşunun avlanması” ekseninde bir terkibe uğramıştır. Nihai
olarak bu çalışmada, temsili olarak “kendisi veya güzellik unsurları şahbaza
benzetilen sevgiliyle şahbaza av olan âşığın gönlü” hayali üzerine bir
değerlendirme yapılmıştır.
|