Summary: | <p>Sosyal medya, demokrasi ve katılım tartışmalarında merkezi bir öneme sahiptir. Yeni medyanın daha önce mümkün olmayan bir şekilde bireylere kendilerini ifade edebilecekleri bir alan yaratarak, hiç görmedikleri ve tanımadıkları kişilerle temas kurma olanağı sağlaması ideal demokrasi uygulamaları adına bir kazanım olarak değerlendirilmiştir. Bireylerin geleneksel medyanın pasif izleyicisi konumundan, yeni medyanın sağladığı olanaklarla aktif kullanıcılara dönüşmesi kamusal bir müzakere zeminine kapı aralamıştır. Ne var ki çok geçmeden katılım ve demokrasinin bizzat kullanıcı pratikleri tarafından da geriletilebileceği ortaya çıkmıştır. Bu çalışma politik doğruculuk kavramını ortaya çıkaran “kültürel çeşitlilik” ve “eşit temsil hakkı” gibi değerlerin zaman içerisinde etkinliğini kaybederek, kavramın ideolojik bir mücadele aracı haline gelmesine odaklanmakta ve sosyal medyadaki politik doğruculuk anlayışının katılımcı pratikler üzerindeki etkisini tartışmaya açmaktadır. Sosyal medyanın kullanıcı odaklı yapısı göz önünde bulundurularak, kavramın katılım kültürüne olan etkisi değerlendirilmektedir.</p><p> </p>
|