Summary: | <p>Bir yansıtma aracı olarak sinema filmleri, ele aldığı toplumsal çatışmalı konuları ele alışına bağlı olarak, gizli veya açık, bilinçli veya bilinçsiz belli bir dünya görüşünün taşıyıcısıdır. Bir sanat eserini felsefenin ışığında eleştirmek, belli dünya görüşleri üzerinden sanatçının kafasından geçen süreci aydınlatmaktır. Yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın <em>Kış Uykusu</em> (2014) filmi, pek çok film eleştirmeni tarafından yönetmenin toplumdaki sınıfsal yapıları ve iktidarı eleştirdiği en politik filmi olarak nitelendirilmiştir. Bu çalışmanın temel iddiaları; filmde Marksist anlamda sınıf, sınıf bilinci ve sınıf çatışmasının gösterilmeyip Weberci anlamda sınıf ve statü grupları olarak sosyal katmanların temsil edildiği; filmin idealist dünya görüşünü yansıttığı ve politik olarak da statükocu olduğu ve egemen düzeni yeniden ürettiğidir. Filmde sınıflar “kendi için sınıf” olmaktan ziyade “kendinde sınıf” olarak ve salt zengin/yoksul; mülk sahibi mülksüz gibi ekonomik yapılar üzerinden temsil edilirken, sosyal alanda daha çok statü gruplarının yaşam tarzı yansıtılmaktadır.</p>
|