III Adli Bilimler Kongresi - Posterler

POSTER ÖZETLERİ ADLİ ÇOCUK OTOPSİLERİ Y.Mustafa KARAGÖZ*, Mehmet ATILGAN*, Sema (Demirçin) KARAGÖZ**, Refik AKMAN*. ÖZET Çocukluk döneminde meydana gelen ölümlerin aydınlatılması, sağlık hizmetlerinin yönlendirilmesinde olduğu kadar, yasal açıdan da farklı yaklaşımları gerektirdi...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Adli Tıp Uzmanları Derneği ATUD
Format: Article
Language:English
Published: Adli Tıp Uzmanları Derneği 1999-12-01
Series:Adli Tıp Bülteni
Online Access:http://www.adlitipbulteni.com/index.php/atb/article/view/379
id doaj-5c2e244d40d540d7aaa288e009261a86
record_format Article
collection DOAJ
language English
format Article
sources DOAJ
author Adli Tıp Uzmanları Derneği ATUD
spellingShingle Adli Tıp Uzmanları Derneği ATUD
III Adli Bilimler Kongresi - Posterler
Adli Tıp Bülteni
author_facet Adli Tıp Uzmanları Derneği ATUD
author_sort Adli Tıp Uzmanları Derneği ATUD
title III Adli Bilimler Kongresi - Posterler
title_short III Adli Bilimler Kongresi - Posterler
title_full III Adli Bilimler Kongresi - Posterler
title_fullStr III Adli Bilimler Kongresi - Posterler
title_full_unstemmed III Adli Bilimler Kongresi - Posterler
title_sort iii adli bilimler kongresi - posterler
publisher Adli Tıp Uzmanları Derneği
series Adli Tıp Bülteni
issn 1300-865X
2149-4533
publishDate 1999-12-01
description POSTER ÖZETLERİ ADLİ ÇOCUK OTOPSİLERİ Y.Mustafa KARAGÖZ*, Mehmet ATILGAN*, Sema (Demirçin) KARAGÖZ**, Refik AKMAN*. ÖZET Çocukluk döneminde meydana gelen ölümlerin aydınlatılması, sağlık hizmetlerinin yönlendirilmesinde olduğu kadar, yasal açıdan da farklı yaklaşımları gerektirdiğinden büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada çocuk otopsilerine ait verilerden yararlanılarak özellikle ölüm orijinleri ve yöresel farklılıklar açısından çocuk ölümlerinin irdelenmesi amaçlanmıştır. 1987-1996 yılları arasındaki 10 yıllık süre içinde Adli Tıp Kurumu Antalya Şube Müdürlüğü’nde otopsisi yapılan 940 olgudan 18 yaş ve altındaki 172 olgu çalışma kapsamına alınarak yaş grupları, cinsiyet, ölüm nedenleri ve orijinler açısından değerlendirilmiştir. Olguların % 58.1’i erkek, % 4l.9’u kadındır. Ölüm orijinleri arasında ilk sırada kazalar (%34.3) bulunmakta, ardından intiharlar (% 19.2) gelmektedir. Kazalarda % 40.6, intiharlarda % 72.8 olmak üzere her iki gruptaki ölüm nedenleri arasında da pestisit intoksikasyonları ilk sıradadır. Doğal ölümler % 16.9 oranında olup solunum sistemi hastalıkları ön plandadır. 0-4, 5-9, ve 10-14 yaş gruplarında kazalar, 15-18 yaş grubunda ise % 36.7 lik bir oranla intihar orijinli ölümler ilk sırada yer almıştır. GÖĞÜS VE BATINA NAFİZ KESİCİ DELİCİ ALET YARALANMALARINA BAĞLI ÖLÜMLERİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Süleyman GÖREN, Yaşar TIRAŞÇI. ÖZET Kesici delici aletler günümüzde çok yaygın olarak, çeşitli tip ve nitelikte evlerde ve birçok iş yerinde meslek ve sanat icrası için kullanılmaktadır. Bu aletlerin tip ve nitelikleri salt saldırı ve savunma silahı olarak kullanılan aletleri aratmayacak özelliktedir. Bu nedenle bölgedeki kesici delici alet yaralanması ile ölümler ve demografik özellikleri araştırılmaya değer görülmüştür. 1989 - 1996 yılları arasındaki Diyarbakır Adli Tıp Şube Müdürlüğünde 4930 ölü muayene ve otopsi raporu incelenmiş olup, 108 vakayı göğtis ve batma nafiz kesici-delici yaralanmalarına bağlı ölümlerin oluşturduğu görüldü. Olguların 91 ’i (%84.26) erkek, I7'si (%15.74) kadın, en küçük yaş 9, en büyük yaş 71, yaş ortalaması ise 28.4 olarak tespit edildi. En sık (%37.04) 11-20 yaş arası grupta görüldü. Ölümlerin 107’si (%99.07) cinayet, l’i (%0.93) intihar orijinli idi. Olguların 69’u (%63.89) ölü duhul, 31 ’i (%28.70) müdahale sırasında, 8'i (%7.4l) tedavi sırasında ölmüş olduğu belirlendi. Yaralanmaların 6l’i (%56.48) göğüste, 13’ü (%12.04) karında, 26’sı (%24.07) göğüs ve karında olduğu tespit edildi. Sık yaralanan organlar değerlendirildiğinde; göğüste akciğer (%49.23), batında ise karaciğerin (%26.37) yaralandığı saptandı. Ölümlerin en sık 11-20 yaş arasında görüldüğü dikkate alındığında eğitim seviyesinin yükseltilmesi ve genç nüfusa yönelik iş ortamlarının oluşturulmasının önemli olduğu ve yine olguların %63.89'unun ölü duhul şeklinde gerçekleştiği dikkate alındığında, acil müdahale ve hasta transportununda önemi ortaya çıkmaktadır. ADLİ OLGULARDAKİ PERİFERİK SİNİR LEZYONLARINDA ETYOLOJİ VE ELEKTRONÖROMİYOGRAFİ BULGULARI Retrospektif Bir İnceleme Okan BÖLÜKBAŞI, Selim ÖZKÖK , Ufuk KATKICI ÖZET Son üç yıl içinde nörofizyoloji laboratuvarlarımıza perife- rik sinir incelemesi için gönderilen olgular retrospektif olarak incelendi. Yaş aralığı 11-76 olan 34 olguda periferik sinir lezyonu nedenleri sıralaması şu şekildeydi: kesici alet yaralanması (% 35), ateşli silah yaralanması (%32), tıbbi girişim hatası, (malpraktis) (%14,7), trafik kazası (%8,8), iş kazası (%5,8) ve köpek ısırması (%3). Kesici alet yaralanmalarında en sık hasarlanan sinir, raclial sinir (12 olgunun S’inde) olurken, ateşli silah yaralanmalarında peroneal sinir (12 olgunun 4’ünde) ve brakiyal pieksus zedelenmesi ( 12 olgunun 3’ünde), olarak belirlendi. Serimizde tıbbi girişim hataları da azımsanmayacak bir yer tutmaktadır. Bu olgularda en sık hasar siyatik sinirde gözlenmiştir. Yazıda, etyolojik nedenlerle sonuç arasındaki ilişki ve elektronöromiyografinin tanı, prognoz tayini ve acili yargı süreçlerine katkısı tartışıldı. TRAFİK KAZASINA BAĞLI ÖLÜMLERİN İNCELENMESİ Ercüment AKSOY*, Nur BIRGEN**, Tarnl BAŞKAN***, Mehmet Akif INANICI* ÖZET Trafik kazalarının sayısının çok fazla olması, bu konuda sebebe yönelik araştırmaların yapılmasını gerekli kılmaktadır. 1994-1996 yılları arasında Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi’nde otopsileri yapılan 250 trafik kazasına bağlı ölüm olgusu retrospektif olarak incelenmiştir. Olguların yıllara göre dağılımdaki artış dikkat çekicidir. Bunun trafikte bulunan araç sayısı artışı ile orantılı olduğu düşünülmektedir. Ölümlü trafik kazalarda davaların daha süratli karara bağlandığı ve kararların genellikle mahkumiyet yönünde olduğu dikkat çekicidir.
url http://www.adlitipbulteni.com/index.php/atb/article/view/379
work_keys_str_mv AT adlitıpuzmanlarıdernegiatud iiiadlibilimlerkongresiposterler
_version_ 1716819631310635008
spelling doaj-5c2e244d40d540d7aaa288e009261a862020-11-24T20:43:31ZengAdli Tıp Uzmanları DerneğiAdli Tıp Bülteni1300-865X2149-45331999-12-0143379III Adli Bilimler Kongresi - PosterlerAdli Tıp Uzmanları Derneği ATUD0Adli Tıp Uzmanları DerneğiPOSTER ÖZETLERİ ADLİ ÇOCUK OTOPSİLERİ Y.Mustafa KARAGÖZ*, Mehmet ATILGAN*, Sema (Demirçin) KARAGÖZ**, Refik AKMAN*. ÖZET Çocukluk döneminde meydana gelen ölümlerin aydınlatılması, sağlık hizmetlerinin yönlendirilmesinde olduğu kadar, yasal açıdan da farklı yaklaşımları gerektirdiğinden büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada çocuk otopsilerine ait verilerden yararlanılarak özellikle ölüm orijinleri ve yöresel farklılıklar açısından çocuk ölümlerinin irdelenmesi amaçlanmıştır. 1987-1996 yılları arasındaki 10 yıllık süre içinde Adli Tıp Kurumu Antalya Şube Müdürlüğü’nde otopsisi yapılan 940 olgudan 18 yaş ve altındaki 172 olgu çalışma kapsamına alınarak yaş grupları, cinsiyet, ölüm nedenleri ve orijinler açısından değerlendirilmiştir. Olguların % 58.1’i erkek, % 4l.9’u kadındır. Ölüm orijinleri arasında ilk sırada kazalar (%34.3) bulunmakta, ardından intiharlar (% 19.2) gelmektedir. Kazalarda % 40.6, intiharlarda % 72.8 olmak üzere her iki gruptaki ölüm nedenleri arasında da pestisit intoksikasyonları ilk sıradadır. Doğal ölümler % 16.9 oranında olup solunum sistemi hastalıkları ön plandadır. 0-4, 5-9, ve 10-14 yaş gruplarında kazalar, 15-18 yaş grubunda ise % 36.7 lik bir oranla intihar orijinli ölümler ilk sırada yer almıştır. GÖĞÜS VE BATINA NAFİZ KESİCİ DELİCİ ALET YARALANMALARINA BAĞLI ÖLÜMLERİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Süleyman GÖREN, Yaşar TIRAŞÇI. ÖZET Kesici delici aletler günümüzde çok yaygın olarak, çeşitli tip ve nitelikte evlerde ve birçok iş yerinde meslek ve sanat icrası için kullanılmaktadır. Bu aletlerin tip ve nitelikleri salt saldırı ve savunma silahı olarak kullanılan aletleri aratmayacak özelliktedir. Bu nedenle bölgedeki kesici delici alet yaralanması ile ölümler ve demografik özellikleri araştırılmaya değer görülmüştür. 1989 - 1996 yılları arasındaki Diyarbakır Adli Tıp Şube Müdürlüğünde 4930 ölü muayene ve otopsi raporu incelenmiş olup, 108 vakayı göğtis ve batma nafiz kesici-delici yaralanmalarına bağlı ölümlerin oluşturduğu görüldü. Olguların 91 ’i (%84.26) erkek, I7'si (%15.74) kadın, en küçük yaş 9, en büyük yaş 71, yaş ortalaması ise 28.4 olarak tespit edildi. En sık (%37.04) 11-20 yaş arası grupta görüldü. Ölümlerin 107’si (%99.07) cinayet, l’i (%0.93) intihar orijinli idi. Olguların 69’u (%63.89) ölü duhul, 31 ’i (%28.70) müdahale sırasında, 8'i (%7.4l) tedavi sırasında ölmüş olduğu belirlendi. Yaralanmaların 6l’i (%56.48) göğüste, 13’ü (%12.04) karında, 26’sı (%24.07) göğüs ve karında olduğu tespit edildi. Sık yaralanan organlar değerlendirildiğinde; göğüste akciğer (%49.23), batında ise karaciğerin (%26.37) yaralandığı saptandı. Ölümlerin en sık 11-20 yaş arasında görüldüğü dikkate alındığında eğitim seviyesinin yükseltilmesi ve genç nüfusa yönelik iş ortamlarının oluşturulmasının önemli olduğu ve yine olguların %63.89'unun ölü duhul şeklinde gerçekleştiği dikkate alındığında, acil müdahale ve hasta transportununda önemi ortaya çıkmaktadır. ADLİ OLGULARDAKİ PERİFERİK SİNİR LEZYONLARINDA ETYOLOJİ VE ELEKTRONÖROMİYOGRAFİ BULGULARI Retrospektif Bir İnceleme Okan BÖLÜKBAŞI, Selim ÖZKÖK , Ufuk KATKICI ÖZET Son üç yıl içinde nörofizyoloji laboratuvarlarımıza perife- rik sinir incelemesi için gönderilen olgular retrospektif olarak incelendi. Yaş aralığı 11-76 olan 34 olguda periferik sinir lezyonu nedenleri sıralaması şu şekildeydi: kesici alet yaralanması (% 35), ateşli silah yaralanması (%32), tıbbi girişim hatası, (malpraktis) (%14,7), trafik kazası (%8,8), iş kazası (%5,8) ve köpek ısırması (%3). Kesici alet yaralanmalarında en sık hasarlanan sinir, raclial sinir (12 olgunun S’inde) olurken, ateşli silah yaralanmalarında peroneal sinir (12 olgunun 4’ünde) ve brakiyal pieksus zedelenmesi ( 12 olgunun 3’ünde), olarak belirlendi. Serimizde tıbbi girişim hataları da azımsanmayacak bir yer tutmaktadır. Bu olgularda en sık hasar siyatik sinirde gözlenmiştir. Yazıda, etyolojik nedenlerle sonuç arasındaki ilişki ve elektronöromiyografinin tanı, prognoz tayini ve acili yargı süreçlerine katkısı tartışıldı. TRAFİK KAZASINA BAĞLI ÖLÜMLERİN İNCELENMESİ Ercüment AKSOY*, Nur BIRGEN**, Tarnl BAŞKAN***, Mehmet Akif INANICI* ÖZET Trafik kazalarının sayısının çok fazla olması, bu konuda sebebe yönelik araştırmaların yapılmasını gerekli kılmaktadır. 1994-1996 yılları arasında Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi’nde otopsileri yapılan 250 trafik kazasına bağlı ölüm olgusu retrospektif olarak incelenmiştir. Olguların yıllara göre dağılımdaki artış dikkat çekicidir. Bunun trafikte bulunan araç sayısı artışı ile orantılı olduğu düşünülmektedir. Ölümlü trafik kazalarda davaların daha süratli karara bağlandığı ve kararların genellikle mahkumiyet yönünde olduğu dikkat çekicidir. http://www.adlitipbulteni.com/index.php/atb/article/view/379