Summary: | İslam’ın bilgi kaynakları Kur’an ve
sünnettir. Kuran ve sünnet dini gruplar tarafından araçsallaştırılmaktadır Dini
gruplar Kur’an ve sünneti çeşitli formlar içerisinde ve çeşitli amaçlar
doğrultusunda kullanmaktadır. Bu amaçlar kimi zaman insanlara bilgi vermek,
onları aydınlatmakken; kimi zaman insanları etkilemek, onları kendi safına
çekmek olabilir. Türkiye’de dini grupların dini bilgi kaynaklarını kullanımda araçsallaştırdığı
formlar ile ilgili literatüre bakıldığında Sarıkaya’nın (2001) sohbetin/vaazın
işlevinden bahsettiği çalışması, Büyükkara’nın (2007) dini gruplarda lider vaazlarının propagandaya dönüşmesini
ele alması ve Sevinç’in (2012) vaazın araçsallığı ile ilgili
yaptığı çalışma ön plandadır. Bu makalede ise Gülen Cemaati’nin İslam’ın bilgi kaynaklarını hangi formlar
aracılığıyla kullandığını ortaya konulacaktır. Buna bağlı olarak bu makalenin temel amacı, Gülen cemaatinin dini bilgi
kaynaklarını 1) Vaaz/sohbetler 2) Rüya, ilham, keşif ve Rüya, ilham, keşif ve keramet 3) Yayın grupları 4) Manipülasyonlar/ propagandalar ile kullanarak
nasıl işlevsel hale getirildiğini açıklamaktır. Fetullah Gülen,
Kur’an ve sünnete en çok vaaz ve sohbetlerde başvurmaktadır. Cemaat, rüya,
keşif, ilham ve keramet ile ilgili sübjektif dini tecrübeleri de dini bir bilgi
kaynağı olarak görmektedir. Dini grupların kendi bilgi aktını oluşturduğu yayın
gruplarında ve propaganda/manipülasyonları içerisinde Kur’an ve sünneti
işlevsel hale getirdiği ortadadır. Ayrıca bu makalede saha taraması
ve içerik analizi yöntemleri kullanılmıştır. Fetullah Gülen’in vaaz/sohbet
videolarından, haberlerden ve ulaşılan kaynaklardan çıkarımlar yapılmış ve veri
olarak kullanılmıştır. Vaaz ve sohbetlerinden yapılan alıntılarda anlaşılması
güç kısımlar bütünlüğü ve bağlamı bozmayacak şekilde düzeltilmiş ve
kısaltılmıştır. Türkiye’de dini grupların ve özelde Gülen Cemaatinin dini
bilgiyi aktarmada araçsallaştırdığı formlar üzerine bütüncül bir çalışma
olmaması bu makaleyi önemli ve özgün kılmaktadır. Sonuç olarak Gülen, toplumun Kur’an’a,
sünnete, sahabe yaşantısına ilişkin hassasiyetini kullanarak insanları
etkilemiştir. İnfak çerçevesinde himmet paraları toplanmış, itaat ile Cemaat
dışında hareket edemeyen müntesipler yetiştirilmiştir. Rüyalar ile sıkıntıya
düşülen konular çözülmüş ve Hz. Peygamber adeta Cemaat toplantılarında ve
organizasyonlarında bulundurulmuştur. Cemaat, Türkiye’ye yaşattığı acı
tecrübenin yanında dini gruplara ve dini gruplara mensup Müslümanlara dair
olumsuz bir algının oluşmasına sebep olmuştur.
|