SOSYOLOJİK DÜŞÜNCENİN OSMANLI'DAKİ KAYNAKLARI: "ULÛM-ı İKTİSÂDİYE VE İÇTİMÂİYE MECMUASI” ÖRNEĞİ

Türkiye'de ilk sosyoloji dersi Dâr'ul-Fünûn 'da kurulan kürsü çevresinde kurucusu Ziya Gökalp tarafından verilmiştir (1914). Bu tarih dolaylı ya da dolaysız bir çok yaklaşımlarda sosyolojinin ülkeye girdiği tarih olarak kabul görmüştür. Oysa bunun itibari bir başlangıç olduğu muhakkak...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: İsmail Doğan
Format: Article
Language:Turkish
Published: Ankara University 1999-06-01
Series:Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi
Subjects:
Online Access:http://dergipark.gov.tr/auebfd/issue/39589/468155?publisher=ankara
Description
Summary:Türkiye'de ilk sosyoloji dersi Dâr'ul-Fünûn 'da kurulan kürsü çevresinde kurucusu Ziya Gökalp tarafından verilmiştir (1914). Bu tarih dolaylı ya da dolaysız bir çok yaklaşımlarda sosyolojinin ülkeye girdiği tarih olarak kabul görmüştür. Oysa bunun itibari bir başlangıç olduğu muhakkaktır. Çünkü ülkede sosyoloji ile temas eden, gerek konulan açısından gerekse Batıda sosyoloji çalışan insanlarla ilişki halinde olan düşünür ve onların etkinlikleri 1914 yılının çok öncesinde başlamış ve devam etmiştir. Bu başlangıcı Tanzimat dönemine kadar götürmek mümkündür. Tanzimat döneminde Batıya açılan Osmanlı aydını Batıdaki gelişmeleri yayın etkinliklerinde izlemenin yanı sıra Batılı dostlar edinmek suretiyle üzeıüde durulması gereken önemli kültür çevreleri oluşturdular. Onların mensup oldukları bu çevrelerle gerçekleştirdikleri kültürel etkileşim, yeni anlayışlann yanı sıra yeni yöntem ve disiplinlerin de Osmanlı kültür dünyasına aktarılmasına neden oldu. Söz konusu sürecin ilk önemli ülünleri ise süreli yayınlarda kendini göstermeğe başladı. Bu çerçevede sosyolojik düşünceye hizmet etmiş olan yayın organları şunlardır : Muhbir, Ulûm, Mecmua-i Fünûn, Servet-i Fünûn, Malumat, Envâr-ı Ulûm, Ceride-i Havadis, Hazine-i Evrak, Basiret, Tasvir-i Ejkfr vs... Bütün bu süreli yayınlarda yer alan, toplumsal ve siyasal tanıklıklarını sosyolojik düşünceye özgü olarak dile getiren ve bu nedenle de dönemin sosyologları olarak nitelenmeye layık olan yazarlar ise şöyle sıralanabilir : Şinasi, Ali Suavi, Münif Paşa, Namık Kemal, Ahmet Cevdet Paşa, Ahmet Mithat, Ahmet Rıza, Ahmet Şuayip, Bedii Nuri, Satı El Husri, Sait Halim Paşa, Şehbenderzâde Filipeli Ahmet Hilmi, Prens Sabahattin vs... Bu incelemede sosyolojik düşüncenin Osmanlıya özgü gelişim serüveni söz konusu aynntı içinde ele alınarak analiz edilmektedir. Bunun için dönemin süreli yayınlan özgün metinleri ile gözden geçirilmektedir. Belirtilen yaklaşımların daha derin ve ayrıntılı tahliline imkan vermesi açısından iktisadi ve sosyolojik boyutuyla özgün bir süreli yayım öncesiolarak ortaya çlkan "UI ûm-l Ìktisâdiye ve Içtimâiye Mecmuasz " yazarları, konulan ve bunlara esas olan problem alanlan ile birlikte ele alınıp tartışılmaktadır.
ISSN:1301-3718
2458-8342