Moğol İstilâsına Dair İki Farklı Aktarım Biçimi: Tarihî Kaynaklar Ve Menakıpnameler

Orta Çağ’da devletlerin akıbetini belirleyen ve toplumlar üzerinde yadsınamaz etkiler bırakan  olayların başında hiç kuşkusuz Moğol istilâsı gelmektedir. Cihan hâkimiyeti mefkûresiyle hareket  eden Cengiz Han’ın başlattığı istilâ hareketi bir yandan coğrafyaların siyasi dengelerini değiştirirken,  ...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Eyyup YİLMAZ
Format: Article
Language:deu
Published: Ankara Haci Bayram Veli University 2021-06-01
Series:Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi
Online Access:https://hbvdergisi.hacibayram.edu.tr/index.php/TKHBVD/article/view/2908
Description
Summary:Orta Çağ’da devletlerin akıbetini belirleyen ve toplumlar üzerinde yadsınamaz etkiler bırakan  olayların başında hiç kuşkusuz Moğol istilâsı gelmektedir. Cihan hâkimiyeti mefkûresiyle hareket  eden Cengiz Han’ın başlattığı istilâ hareketi bir yandan coğrafyaların siyasi dengelerini değiştirirken,   diğer yandan yaşanan değişim ve dönüşümlere bağlı olarak toplumların dinî-tasavvufî yapılarını  etkilemiştir. Bu süreçte dinî-tasavvufî yapıların nasıl etkilendiği genellikle tarihî kaynaklar ele  alınarak değerlendirilmektedir. Ancak ifade etmek gerekir ki, bu yapılar içerisinde faaliyet gösteren  şeyh ve dervişlerin hikâyelerinin anlatıldığı menakıpnameler ihmal edilerek yapılan değerlendirmeler  birçok yönüyle eksik kalmaktadır. Zira dönemin tarihî kaynaklarının karanlıkta bıraktığı eksik  yönleri, şeyh ve dervişlerin anlam dünyası etrafında şekillenen edebî ve kutsal metinler addedilen  menakıpnameler aydınlatmaktadır. Çünkü menakıpnameler sadece sûfîlerin hikmetli sözlerini ve  örnek alınacak faziletli davranışlarını nakletmekle kalmamış, aynı zamanda bünyesinde teşekkül  ettikleri dinî ve toplumsal yapıların izlerini de yansıtmıştır. Dolayısıyla bu çalışmada istilâ sürecinde  yaşanan gelişmeler ele alınırken kültür tarihi kaynağı olarak yeri doldurulamaz bir öneme sahip  olan menakıpnameler, tarihî kaynaklar ile birlikte kullanılmıştır. Böylece Moğol istilâsına dair iki  farklı aktarım biçimi olduğu tespit edilmiştir. Nitekim tarihî kaynaklar ve modern araştırmalara  bakıldığında istilâ hareketinin en önemli nedenleri arasında Moğollar’ın inanmış oldukları seçilmiş  millet inancı ve peşi sıra gelen dünya devleti düşüncesi gelmektedir. Bununla birlikte İslâm  âleminin zenginliği ve Müslüman devletlerinin davetkâr tutumu da Moğollar’ı harekete geçiren  diğer nedenler olarak zikredilmektedir. Aynı süreci menakıpnameler üzerinden takip ettiğimizde  karşımıza tarihî kaynaklardan farklı bir aktarım biçimi çıkmaktadır. Bu noktada özellikle Nefahâtü’l-Üns,  Menâḳıbü’l-ʿârifîn, Sipehsâlâr Risalesi ve Vilâyet-Nâme’nin kayıtları önem arz etmektedir. Zira  mezkûr menakıpnamelerdeki kayıtlar bazı şeyh ve dervişlerin anlam dünyasına ışık tutarak, onların  istilâ hareketini nasıl yorumladıklarını anlamamıza imkân sağlamaktadır. Bununla birlikte Moğollar  zamanında yaşanan gelişmeleri bizzat tecrübe eden Necmeddîn-i Kübrâ, Bahâeddin Veled, Mevlânâ  Celâleddîn-i Rûmî ve Hacı Bektaş Veli gibi öncü mutasavvıfların bu süreçte hangi kerâmetleri  gösterdiklerini de aynı menakıpnameler üzerinden takip etmek mümkün olmuştur.  Anahtar Kelimeler: Moğol İstilâsı, Tarihî Kaynaklar, Menakıpnameler, Şeyh ve Dervişler,  Kerâmetler.
ISSN:1306-8253
2147-9895