İDARİ KARARLA GREVE MÜDAHALE
Öz Toplu iş uyuşmazlıklarında önemli bir mücadele aracı olan grev hakkı sendika özgürlüğünün ayrılmaz bir parçasıdır ve bu hakkın kullanımı hukukumuzda sıkı usul kurallarına bağlanmıştır. Bu sıkı kurallar yanında grev hakkını sınırlandıran bir başka unsur, idari kararla grevi erteleme yetkisinin id...
Main Author: | |
---|---|
Format: | Article |
Language: | English |
Published: |
Dokuz Eylul University
2017-10-01
|
Series: | Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi |
Subjects: | |
Online Access: | http://dergipark.ulakbim.gov.tr/deusosbil/article/view/5000185208/5000180970 |
Summary: | Öz
Toplu iş uyuşmazlıklarında önemli bir mücadele aracı olan grev hakkı sendika özgürlüğünün ayrılmaz bir parçasıdır ve bu hakkın kullanımı hukukumuzda sıkı usul kurallarına bağlanmıştır. Bu sıkı kurallar yanında grev hakkını sınırlandıran bir başka unsur, idari kararla grevi erteleme yetkisinin idareye tanınmış olmasıdır. Türk hukukunda bu yetki Bakanlar Kuruluna aittir. Bakanlar Kurulu kendi takdiri çerçevesinde karar alınmış ya da başlanmış olan bir grevin genel sağlık ve/veya milli güvenlik üzerinde tehdit oluşturduğu gerekçesiyle ertelenmesine karar verebilir. Erteleme kavramının anlamı gereği bu idari kararın grevi geçici bir süre ile durduracağı düşünülebilir. Aslında tam tersine altmış günlük erteleme süresi sonunda taraflar arasında bir anlaşmaya varılamamışsa grev hakkı kalıcı bir sınırlama ile karşı karşıya kalmaktadır. İdarenin uygulamada somut olayın özelliklerini dikkate almadan sıklıkla başvurduğu bu yöntem nedeniyle, grev hakkının özüne dokunacak şekilde hukuka aykırı müdahaleler gerçekleşmektedir.
Abstract
The right to strike, which is a substantial instrument to help struggling in collective labour conflicts, is an integral part of the freedom of association and the exercise of this right has been bound to strict rules of procedure in our law system. In addition to these strict rules, the power of the administration to postpone strikes by an administrative decision is an another restrictive factor on the right to strike. This authority belongs to the Council of Ministers in Turkish law. According to his appreciation, the Council of Ministers can decide to postpone a legal strike which has been called or commenced on the grounds that the strike is threatening public health or national security. Due to the notion of postponement, it is likely to suppose that this administrative decision will suspend strike actions temporarily. Actually in contrast, the right to strike is confronted with a permanent limitation if there is not an agreement between the parties at the end of the sixty-day suspension period. Because of the fact that the administration has frequently invoked this procedure in practice without taking into consideration the circumstances of the present case, interferences often occur in such a way that the core of the right is breached.
|
---|---|
ISSN: | 1302-3284 1308-0911 |