Summary: | Uygurlar, Türk tarihinde din
ve kültür değişiklikleriyle öne çıkarlar. Bögü Kağan zamanında Maniheizmi kabul
eden bu zümrenin başat ikinci özelliği, yerleşik düzene geçen ilk Türk
topluluğu olmasıdır. Gerek inanç sisteminde gerek hayat tarzında yaşanan bu köklü
değişmelerin dil, edebiyat ve sanata ciddi yansımaları olmuştur. Uygurlar için
karakteristik olan meslekleri tanıtıcı risale yazma geleneği de onların şehir yaşamına
erken adım atmalarıyla ilgili olmalıdır. Tarım, mimari, ticaret gibi yerleşik
düzene ilişkin unsurları diğer Türk kavimlerine göre daha önce tecrübe eden
Uygurların bu deneyim ve bilgilerini yazıya geçirme çabası, onları bir kez daha
farklı kılmıştır. Asırlarca kuşaktan kuşağa sözlü olarak aktarılan bilgi ve
tecrübeler, Çağatay yazı dili kullanılarak XVIII ve XIX. yüzyıllarda “risale”
adıyla yazılı hâle getirilmiştir. Editörler Öger ve Tek’in (s. V) aktardığı
bilgilere göre bu risaleler; çiftçilik, tüccarlık, ağaç oymacılığı, çobanlık,
sepetçilik, çömlekçilik, dericilik, aşçılık gibi meslekleri etraflıca tanıtmak
için kaleme alınmış, daha çok cep kitabı niteliğinde el yazması metinlerdir. Araştırmacıların
tespitine göre bugün İsveç, Rusya, Fransa, Çin başta olmak üzere pek çok ülkede
40 mesleğe ilişkin 120 civarında risale bulunmaktadır. Risāle-i Nemed-Māllık, Türkiye
Türkçesindeki karşılığıyla Keçecilik
Risalesi böyle bir eserdir.
|