Summary: | Türkiye’de özellikle 1990 sonrasında medya ve sermaye alanında önemli değişimler yaşandı. 1980’li yıllarda başlayan serbest piyasa ekonomisine geçiş sonrasında ekonomi alanında yeni aktörler yer aldı. Aynı dönemde yaşanan siyasi ve ekonomik krizler, bünyesinde banka ve medya şirketleri barındıran holdinglerin batması sonucunu doğurdu. Batan bankalardaki mevduat sahiplerini koruma amacı ile kurulan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), bahse konu holdinglerin şirketlerine el koydu. Böylece önemli medya şirketleri de bir yönü ile iktidar kontrolüne geçmiş oldu. Bir müddet TMSF tarafından yönetilen bu şirketler kamu ihale kanununa tabi olmayan ihalelerle iktidara yakın işadamlarına tahsisli olarak satıldı. Hükümete karşı oldukça yıpratıcı yayınlar yapabilen bu muhalif medya gruplarının (TMSF’nin odağında olduğu bu süreç sonrasında) bir anda hükümeti destekler konuma geçmesi, iktidar lehine ‘taraflı bir medya yapısı tasarımı’ algısı oluşturdu. Elbette TMSF kurumsal anlamda bu sonucun oluşmasındaki tek unsur değildir. Çalışmanın sonunda görüleceği üzere, birçok devlet kurumu ve enstrümanı bu sonucun ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Ancak burada konunun sınırlandırılması bakamından, TMSF’nin kuruluş ve işlevleri, medya TMSF ilişkisi ve bu süreçte TMSF marifetiyle sahiplik yapısı değiştirilen bazı medya şirketleri ele alınacaktır. / Significant changes have been witnessed in Turkey especially after 1990 in the fields of media and capital. After the transition to free markets which began in 1980s new actor took place in economy. Political and economic crisis which were experienced in the same period led to the bankruptcy of holdings consisting of banks and media companies. Saving Deposit Insurance Fund (TMSF) which was founded in order to protect the depositors of the bankrupt banks took over the companies of the said companies. Thus, in one way, critical media companies went under the control of the governing party. These companies which were managed by TMSF for a certain period were sold with private placement to the businessmen close to the governing party with tender which were not subject to public tenders act. The fact that these opposition media groups which used to air very back-breaking broadcasts against the government suddenly became very supportive of the government (after this process in the centre of which TMSF stood) created the perception that a “partisan media structure” was designed in favour of the government. It is sure that TMSF institutionally is not the only element for creating this result. As will be seen in the end of the paper, several government agencies and instruments played active role in obtaining this result. However, due to space limitations, this paper will deal with foundation and functions of TMSF, the relations between media and TMSF and some media companies of which ownership structure was changed in this process with the intervention of TMSF.
|