Summary: | Geleneksel Türk Evi adıyla tanımladığımız yapılar Osmanlı Devleti döneminde inşa edilmiş olan konut yapılarıdır. Osmanlı’nın sınırları içerisinde kalan coğrafyada, özellikle de Anadolu ve Balkanlar’da bu yapı tipinin örneklerine sıkça rastlamak mümkündür. Toplumun yaşayışına ilişkin en fazla mimari miras stoğu geleneksel Türk evlerinde mevcut olmakla birlikte en fazla kayıp ve yıkımın da yine bu yapılarda olduğu görülmektedir. Geleneksel Türk evlerinde yaşanan bir diğer sorun, konutların 2. grup yapı olarak tescillenmesi nedeniyle tadilat, onarım ve restorasyon çalışmalarında genellikle plan şemalarının değiştirilmesidir. Bu evlerin plan şemaları bize inşa edildikleri dönemin ev yaşantısını anlatan, aile gelenek ve kültürleri ile doğrudan bilgiler veren en önemli belgelerdir. En basit örneklerde bile aile fertleri arasındaki sınırları ve paylaşımları, misafire verilen değeri, mahremiyeti, kışa hazırlık faaliyetlerini, hayvancılık, çiftçilik, ormancılık gibi mesleklerin konut yaşamına yansımasını analiz etmek mümkündür. Diğer yandan geleneksel Türk evlerinin ortak birtakım özellikleri olmakla beraber inşa edildikleri coğrafya, topoğrafya, iklim, malzeme, arsa biçimlenmeleri, ekonomik durum vb. nedenlerle farklılıklar gösterdiği de görülmektedir. Dolayısıyla her ev ayrı bir belge niteliği taşır. Günümüzde hatalı müdahaleler nedeniyle kaybetmekte olduğumuz geleneksel Türk evlerini ve özellikle plan şemalarını gelecek kuşaklara aktarmak giderek zor ve imkânsız hâle gelmektedir. Bu çalışmada da Isparta’da yer alan ve bilinen geleneksel Türk evi plan şemalarından biraz farklı niteliklere sahip Erdoğan Kalay Evi’nin koruma–restorasyon projeleri ele alınmıştır. Böylece ülkemizdeki geleneksel Türk evlerinin koruma sorunlarına dikkat çekmek ve farkındalık sağlamak istenmiştir.
|